NATO’nun 2025-2045 dönemi için hazırladığı “Bilim ve Teknoloji Trendleri” raporu, gelecek yirmi yılda yapay zeka ve kuantum teknolojilerindeki rekabetin bilim ve teknolojinin gidişatını belirleyeceğini ortaya koydu. Türkiye’nin savunma sanayisindeki liderliğinin ise NATO’nun ortak projelerinde kritik bir rol üstlenmesi bekleniyor.
Bilim ve Teknolojinin Yeni Rotası
NATO Bilim ve Teknoloji Organizasyonu’nun raporunda, yapay zeka, otonom sistemler, kuantum teknolojileri, biyoteknoloji, insan geliştirme teknolojileri, uzay, hipersonik sistemler, yeni malzemeler, enerji ve yeni nesil iletişim ağlarının yeni dönemin temel dinamikleri arasında yer aldığı vurgulandı. Bu alanlardaki hızlı değişimle birlikte hem sivil hem askeri pazarlarda yeni yol haritalarının uygulamaya alındığı belirtildi.
Kuantum ve Dijitalleşmenin Etkisi
Özellikle kuantum sistemleri ve dijitalleşmenin önümüzdeki yıllarda ekonomiyi ve toplumsal yapıyı şekillendirecek anahtar unsurlar arasında öne çıkması bekleniyor. Bilim insanlarına göre, bu gelişmeler sadece teknoloji alanını değil, aynı zamanda demokrasiyi ve ekonomik süreçleri de derinden etkileyecek.
Stratejik Trendler ve Yeni Riskler
Raporda, “Değişen Rekabet Alanları”, “Yapay Zeka Yarışı ve Kuantum Üstünlüğü”, “Biyoteknoloji Devrimi”, “Kaynak Ayrışması”, “Parçalanan Kamusal Güven” ve “Teknoloji Entegrasyonu ve Bağımlılıklar” başlıklarının önümüzdeki dönemde belirleyici olacağına dikkat çekildi. Bu trendler, yalnızca uzmanları değil, girişimcilerden öğrencilere, toplumun her kesimini yakından ilgilendiriyor.
Biyoteknolojide Yeni Tehditler
Biyoteknolojide yaşanan devrimin yalnızca sağlık alanında değil, güvenlik ve etik konularında da yeni riskler doğurduğu kaydedildi. Özellikle biyosilahlar ve etik tartışmalar, NATO tarafından yakından izleniyor.
Siber ve Uzayda Sınırların Kalkması
Fiziksel sınırları olmayan uzay ve siber alanlardaki rekabetin toplumların güvenliğini tehdit eden yeni dinamikler oluşturduğu vurgulandı. Yapay zeka ve kuantum teknolojilerinin ise artık sadece savunmada değil, ekonomiden eğitime, sağlık hizmetlerinden karar alma süreçlerine kadar her alanda etkisini artırdığı belirtildi.
Türkiye’nin Savunma Sanayisindeki Yükselişi
Türkiye, savunma sanayisindeki güçlü altyapısı, yüksek yerlilik oranı ve artan ihracatıyla NATO’nun teknolojik dönüşümünde kilit ortaklar arasında gösterildi. Türk savunma sanayisinin ortak platform geliştirmede öncülük etmesinin beklendiği belirtildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da Türkiye’nin DIANA ve İnovasyon Fonu projelerinde aktif rol üstlendiğini vurgulayarak, “Türkiye bu alanda liderlik rolünü üstlenmeye hazır” açıklamasında bulundu.